Genel seçimlere 1 hafta kaldı. Hepimiz nefeslerimizi tutmuş, 8 haziran sabahı ortaya çıkacak olan Türkiye’nin yeni siyasi haritasını bekliyoruz. Kamuoyu yoklamaları, AKP’nin yine en güçlü iktidar adayı olduğunu gösteriyor olsa da ortaya çıkacak sandalye dağılımı, AKP’nin yola nasıl devam edeceğini belirleyecek.
Sonuçlar ne olursa olsun, seçimden sonra görevi devralacak olan
hükümet, ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalacak. Bunların
bir bölümü Türkiye’ye özgü sorunlar olsa da asıl önemli mesele,
dünya ekonomisinin düşük büyüme dönemine girmiş bulunmasından
kaynaklanıyor. Çin’den Brezilya, Rusya ve hatta son olarak da
ABD’ye küresel ekonominin büyümesine belirleyici katkı yapan
ekonomilerin hemen hepsinden kötü haberler geliyor. Türkiye’de ise
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatlarından çıkamayan AKP
hükümeti, maalesef yangına körükle gidiyor.
Bütçeden 5.5 milyar TL
Son örnek Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Mercedes’iyle
projektörlerin çevrildiği devlet kurumlarındaki araçlar! Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek açıkladı: “2014’te kamu kadrosundaki bütün
araçların satın alınması, kiralanması, bakımı, onarımı ve yakıtı
için 3.3 milyar lira harcandı. Türkiye’nin 473 milyar liralık
bütçesinde bu para sadece binde 7’ye denk geliyor.”
Şimşek 3.3 milyar liranın, Türkiye’nin milli gelirinde ve
bütçesinde “çerez parası” bile olmadığını mikrofonlara söylediğinde
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ne düşündü doğrusu çok
merak ediyorum.
Zira Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in sitesine girdiğinizde devlet
bütçesinden Ar-Ge harcamalarına ayrılan payın, Şimşek’in tabiriyle
ifade edersek sadece “çerez parası” olduğu görülüyor. Evet Türkiye,
Ar-Ge’ye geçen yıl bütçeden sadece 5.5 milyar lira ödenek
ayırabilmiş! Bir yanda Ar-Ge’ye üvey evlat muamelesi yapacaksınız,
öte yanda da kalkıp Türkiye’nin ileri teknolojili ve katma değeri
yüksek ürünlerle 2023’te 500 milyar dolarlık ihracat hedefini
yakalayacağını telaffuz etmeye devam edeceksiniz...