2 yıl önce tam da bugünlerde Milliyet’in Anadolu Toplantıları çerçevesinde Şanlıurfa’ya gitmiştik. Demirören Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yıldırım Demirören başkanlığında birkaç yönetici ve yazar arkadaşımla birlikte efsaneyle gerçeğin içiçe geçtiği bu kentte Urfalı ev sahiplerimiz bizleri tabii ki Göbeklitepe’ye de götürmüşlerdi.
Kazı alanının tahta iskeleleri üzerinde dolaşırken bize verilen bilgilerin büyüsüyle zaman tünelinde neolitik döneme kadar uzanan bir yolculuğa çıkmıştım... Düne kadar insanlık tarihi, 11 bin yıl öncesine kadar biliniyordu. Göbeklitepe’de ortaya çıkartılan tapınak ise 12 bin yıllıktı ve dünya tarihiyle ilgili bugüne kadar bildiklerimizi geçersiz kılıyordu. Göbeklitepe’deki tapınağın bulunmasına kadar bilinen tarih, “insanlar önce göçer, ardından yerleşik düzene geçip tarımla uğraşmaya başladıktan sonra dinlerin geldiğiydi.” Göbeklitepe’deki ibadethane ise dinin, insan hayatında göçebeyken de varolduğunu kanıtlıyor.