9. Cumhur-başkanı Süleyman Demirel, Türk siyasi tarihinin 35 yılına damgasını vurmuş bir devlet adamı. Vefatı üzerine doğal olarak neredeyse tüm televizyon kanallarında gün boyunca Demirel’li anıları dinledik; zaman tünelinden geçmişe kimisi tatlı, kimisi acı yolculuklar yaptık.
Dostları, siyasetçiler ve gazeteciler Demirel’i anlatırken
ısrarla “hiçbir gazeteciyi mahkemeye vermemiştir” diyorlardı...
Değerli meslektaşlarım Şükrü Küçükşahin, Murat Yetkin, Demirel’in
can dostu Hüsamettin Cindoruk, yargılandığım duruşmaya birlikte
gittiğimiz o dönemki Genel Yayın Yönetmenim Yalçın Doğan, Demirel’e
ödemek zorunda kaldığım 10 milyar liralık tazminatı karşılayan
Milliyet’in o dönemdeki patronu Aydın Doğan. Son yıllarda
yaşananların boyutları, geçmişi unutturmuş herhalde.
Tarihe not düşmek
Saatler ilerledikçe kanalların sunucuları da bu değerlendirmelerin
ışığında “Demirel hiçbir gazeteciyi mahkemeye vermemiştir”
cümlesini tekrarlamaya başlayınca dayanamayıp CNN Türk’e
bağlandım.
Bugün de tarihe not düşmek adına bu satırları yazıyorum; özellikle
de o günleri hatırlayacak yaşta olmayan gençler gerçeği bilsinler
diye...