Bir ülkeden söz ediyoruz, Müslüman ve fakat dinle problemi var. Halkının ezici çoğunluğu diyeceğim yetmeyecek, yüzde birkaçı dışındaki diyelim, halkının neredeyse tamamının din hanesinde İslam yazmış. Olmayan da İslam kültürü üzerine büyümüş yaşamış. Müslüman işte! Ezanlar yükselmiş, Kur’anlar okunmuş. Türkçeye de çevrilse, Kur’an da yasaklansa Müslüman olarak “ısrar” edilmiş. İstikamet üzre olunmuş. Oldukça otorite hiddetlenmiş, ezmiş de ezmiş. Öyle ki kadınına “takılmış” açacak diye fikse olmuş. Kadını ezmek kolay gelmiş. Çarşafını çekmiş çıkartmış, yetmemiş, pardösüsüne musallat olmuş, yetmemiş, tesettürüne garez etmiş, aç aç! tutturmuş. Haylaz çocuk misali tepinmiş. Yok olmadı. Zalim hükümdar misali Balyoz’u indirmiş. Tencere tava salmış, kadınlarını salmış, kadınlarının üstüne o kadınlar ki bu ülkeyi düşman işgalinde kurtardı 1916’da da 2016’da da!!! O kadınlar ki elleri öpülesi kadınlar takdir edilesi kadınlar, otoritenin hiddetinden kurtulamamışlar. Medine Bircan olmuş hastane kapısında vefat etmişler, Neslihan Dönmez olmuş 15 yaşında kendisini hücrede bulmuşlar.
Şimdi o kadınlar bir engeli daha aştılar. Her şeye rağmen aştılar. Yalnız değil ama bu sefer otorite yani başlarında aştılar. Bu sefer «devlet» onlardan yana! Çünkü devlet onlar! O kadınlar devlet artık! Halk otorite artık! Demokrasi dedikleri de bu değil mi zaten...