28 Şubat’ın bir yıldönümüne daha yaklaşırken, insanları İslami kimliklerinden dolayı evet sadece ben Müslümanım dediği ve gereğince yaşadığı için mahkûm eden, süründüren, boğan ve ölüme bile götüren zihniyetin yaptığı darbenin, zaman tünelindeki bir kez daha katlanmasına yaklaşırken; o ışıksız tünelin sonundaki hüzmeye dair bir şeyler söylemek lazım. O tünel ki ince, uzun ve zifiri karanlık fakat güçlüklerle kolaylaşan bir engel, şairin dediği gibi yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer de sunuyor bize. İslamlaşma diyorum ben buna. Yeniden ve bir dahi İslam. Her şeye ve herkese rağmen İslam deme. Büyük resmi; kul ve ol diyen Yaratan’la çizme. Her küçük, küçücük resimde bunu minyatürleştirme. Büyük ve küçüğü iç içe geçirme, bir prizma gibi birinden bakınca diğerine görebilme.