Yeni Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Ramazanoğlu’nun tanımlamasıyla vicdan bakanlığı olarak fonksiyonunu icra edecek olan bu kurum, aile ve sosyal alanlarla ilgili olarak geliştirilecek bütün politikaları hem üretecek hem de yürütecek bir oluşum niteliğinde. Sosyal alanın genişliği bakanlığı bir dizi diğer benzer kurumla, yani bakanlıkla ortak çalışmaya teşvik ediyor. Göç hali hazırda önümüzde bulduğumuz bir sorun. Almanya’nın 60’lı yıllara dayanan bir göç politikası var, bunu yaklaşık 60 senede oturtmuş, hala da sorunları var malumunuz. Şansölye Merkel’in çok kültürlülükte nasıl sınıfta kaldıklarını itiraf ettiğini hatırlayın. Türkiye ise sadece üç sene gibi kısa bir sürede 3 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Buradaki başarının küçümsenemez olduğuna dikkat çekiyor sayın bakan. Sığınmacıların da bu özverinin farkında olduğu ve takdir ettiği de şüphe götürmez bir gerçek. “Merhametli Erdoğan” olarak tanımlıyorlar, Reis-i Cumhur’umuzu, diyor. Doğru değil mi… Bu zaman ve çağda, realist siyasetlerin pençesinde ellerindeki gücü ancak birbirlerini yok etmek için kullanan uluslararası alanda bunca Devletlü arasında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşbakanı’nı diğerlerinde ayıran nedir diye sorsanız, beşikteki bebek bile “insanlığı” der, hiç düşünmeden. İnsanın Halik olana saygısı, O’nun önünde eğilmesinin bir tezahürüdür, mahlukata olan merhameti.