Yeniçağ Gazetesi’nde Sayın Şerafettin Tilki’nin “milli takımlarda prim” yazısını, siz değerli okuyucularla paylaşıyorum. “Yazının başlık ve son sözü, sayın yazarın hoş görüsüne sığınırak, izin almadan ekledim”.
“Milli futbolcuların ne istediklerini öğrendiğinizde mideniz bulanacak”.
Hani olmaz da, diyelim ki oluverdi.
A Milli Futbol Takımımız Avrupa şampiyonu oldu.
İlk konu ne olurdu?
Evet, evet sizleri duyuyorum: PRİM..
Japonya-Kore’nin ortaklaşa düzenlediği dünya kupasında üçüncü
olduk. Haluk Ulusoy Federasyon Başkanı, Şenol Güneş teknik
patrondu.
Millet olarak daha coşkuyu yaşamadan, prim kavgası çıkmaz mı!
Yok yok hatırlayın para, pul değildi. Mercedes marka jipti
konu.
Teknik ekip bazı oyuncuları es geçip, bazılarına araç verilmesi
için liste sunmuş kıyamet kopmuştu. Ardından da Güneş ve ekibi özel
prim istemiş; ortalık toz duman olmuştu.
Fatih Terim ile gittiğimiz Avrupa şampiyonaları.
Önce Avusturya-İsviçre. Ardından Fransa.
İlkinde Rahmetli TFF Başkanı Hasan Doğan ile yönetici Levent
Kızıl’ın uğraşlarına rağmen ne kavgalar yaşanmıştı. Ayak bastı
parası, galibiyet primi, ardı arkası kesilmeyen...