Cumhuriyet’in ilk üniversitesi ve tarihiyle Türkiye Üniversitelerinin amiral gemisi olan İstanbul Üniversitesi gün geçmiyor ki yeni bir bölünme ile karşı karşıya kalmasın. İlk olarak, dünyanın saygın botanik bahçelerinden biri olan; tıp, eczacılık fakültesi öğrencileri ve hatta İstanbul’un lise ve ortaokul öğrencilerine eğitim hizmeti veren botanik bahçesi yerinden kaldırılıyor. Gerekçe ise, Botanik Bahçe arazisinin müftülüğe ait olduğu ve 80 yıllık botanik bahçesinin de bu alanda işgalci olduğu!!
Tüm Üniversite öğrencileri, akademisyenler ve tüm sivil toplum örgütleri bu olayla mücadele etmeye çalışırken, ikinci bir bomba daha patlatıldı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul Üniversitesi’nin öğrenci sayısı çok olduğu için yönetilemiyor diye Cerrahpaşa Üniversitesi adıyla kurulan yeni bir üniversiteye bağlandı. Bazı fakülte, yüksekokul ve enstitüleri de İstanbul Üniversitesi’nden kopartarak bu yeni üniversiteye aktarıldı.
2005-2009 yılları arasında büyük bir onurla rektörlük yapmış olduğum İstanbul Üniversitesi’nin devamlı öğrenci sayısı söylendiği gibi değil, 60-70 bini de geçmez. Ama siz bu sayıya, uzaktan eğitim öğrenci sayısını da katarsanız sayıyı gayet tabii yükseltebilirsiniz.
AKP iktidarı döneminde kurulan sağlık bilimleri üniversitesine bağlı şu anda tüm Türkiye’de 55 eğitim hastanesi var. O zaman insan gayri ihtiyari şunu soruyor kendine, Türkiye’nin değişik kentlerinde yer alan bu hastaneler nasıl tek yerden yönetilebiliyor da İstanbul Üniversitesi’ni yönetmek bu kadar zor oluyor?
Şimdi diyebilirsiniz ki canım ne var bunda? Cerrahpaşa Tıp Fakültesi aynı adla üniversite oldu, ne kaybedildi? Şöyle bir örnek size ne anlatır bilemiyorum? Devlet Opera ve Tiyatrosu kapatılıyor ama İstanbul’a olağanüstü görkemli bir opera binası yapılıyor… Yani Efendiler, sizlere günlerce anlatsak da, neyin kaybedildiğini anlayamazsınız. Hatırlatmak isterim ki, o fakülte amiral gemisi İstanbul Üniversitesi’nin Cerrahpaşa Tıp Fakültesi idi!….
Büy...