Ülkenin içinde bulunduğu siyasi sıkıntı, yalnız halka değil, siyasilere de bulaştı. Son dönemde CHP’de yaşanan tatsız bir tartışmaya bakacak olursak sanırım bana hak vereceksiniz. Yerel seçimlere kısa bir süre kalmışken yani ortada fol yok yumurta yokken CHP Başkan Yardımcısı Sayın Öztürk Yılmaz “TÜRKÇE EZAN” konusunu açarak gündemi karıştırmakla kalmadı, pimi çekilmiş bombayı da ortaya bıraktı. Sayın Öztürk, “Türkçe ezan” konusunu bir birey olarak düşünebilirsiniz, haklı da olabilirsiniz ancak ülke, şu an da yerel seçimlere hazırlanırken bu düşüncenizin partiye ne denli zarar verebileceğini düşünemediniz mi?
Üstelik disipline verilmenizden anladığım kadarıyla bu düşüncenizi açıklamadan partinin yetkili kurulları ve yönetimi bilgilendirmediğiniz de ortaya çıkıyor. Ne yapmak istiyordunuz? Şu an AKP’nin eline çok büyük bir koz vermiş olmadınız mı?
Bu yetmedi, disipline verildiğinizi öğrendikten sonra ekranlardan, bizlerin daha önce sizi hiç görmediği bir üslupla Sayın Kılıçdaroğlu’na hakarete varan sözler sarf ettiniz… “Bu disiplin soruşturması yanlıştır, hukuksuzdur kınıyorum. Beni rakip olarak görüyorsun. Parti içindeki yükselişimden rahatsızsın. Tarih seni yargılayacak. Siz aşağılık bir işe imza attınız. İstifa etmiyorum ne yapıyorsan yap. Sıkıyorsa at beni buradan rezil ol kepaze ol!” Bu konuşma size hiç yakışmadı.