Değerli Okurlar; daha önceki yazılarımda da defalarca belirttiğim gibi, Sayın İnce, Sayın Akşener ve Sayın Karamollaoğlu yıllardır muhalefetin sessizliğini bozarak, seslerini yükseltip, ‘yeter biz de varız’ diyerek halka ses ve umut olmuşlardır. Yani bu seçimin ülkeye kazandırdığı üç önemli değerdir. Türkiye’yi ve sorunlarını çok iyi bildikleri için çözüm önerilerini de tüm detayları ile halkımıza açıklayarak son derece donanımlı olarak ortaya çıktıklarını da ispat etmişlerdir. Dikkat ederseniz geçmişi değil, hep geleceğin Türkiye’sinin nerelerde olması gerektiğini tanımlıyorlar. Diyorlar ki, “Güzel halkım Türkiye artık her açıdan uygar dünyada hakettiği yeri almalı.” Bu söylemler 16 yıldır ülkeyi yönetenleri çok rahatsız etmiş olacak ki, nasıl böyle bir ittifak kurulurmuş diyerek hakarete varan sözlü saldırılar başladı.
Ülkeyi yönetenler artık şu geçmiş söylemlerinizden vazgeçin. Artık gına geldi. Hep geçmiş, hep geçmiş !.. Bugün hayatta olmayan ama dilinizden düşürmediğiniz Ecevit’i, Demirel’i, Erdal İnönü ve Erbakan’ı bizler gayet iyi hatırlıyor ve tanıyoruz. Hani o meydanlarda ben yaptım dediğiniz Zonguldak Karaelmas ve Süleyman Demirel Üniversitelerini onlar yaptılar. Kıbrıs’ı da onlar aldılar.
Sayın Cumhurbaşkanı, şu an da ülke, ekonomik ve siyasi olarak çok büyük sıkıntıda. Bunu saklamak ve her şey çok güzelmiş gibi anlatmanın kimseye faydası yok. Bunun yerine gönül isterdi ki, çok derin boyutlara ulaşan işsizliği nasıl çözeceğinizi anlatın. Ama ne yazık ki bu konudan da hiç söz etmiyorsunuz. Meydanlarda öyle bir anlatıyorsunuz ki 2002’den önce sanki Türkiye’de hiçbir şey yapılmamış!! Hatırlatmak isterim, milyarlarca dolarlık özelleştirmelerle sattıklarınız var ya, işte onlar yoksul Cumhuriyet’in kazanımları, yani MİLLİ varlıklarımızdı!