Türk Musikisi’nin Değerli üstatlarından Alaattin Yavaşca’yı kısa bir süre önce ebediyete uğurladık. Sadece hekim olarak hastalarına şifa dağıtmakla kalmayan Alaeddin Hoca, aynı zamanda Türk Musikisi’ne de çok sayıda eserler ve üstatlar kazandırmıştır.
Bestelerinden biri de aynı zamanda kendisinin yakın dostu olan ünlü şairimiz Faruk Nafiz Çamlıbel’e ait bir şiirdir. Şimdi sizlerle bu şiirin bestelenme öyküsünü paylaşıyorum.
“Faruk Nafiz Çamlıbel, yaş olarak Alaeddin Yavaşça’dan büyük olsa da iyi dostlukları vardı. Çamlıbel bir gün Yavaşça’nın muayenehanesine giderek eşinin rahatsız olduğunu, onun için o zamanların çok meşhur ve yanına varmayı bırakın, randevu almak için bile ter dökülen bir genel cerrah hocadan randevu almak için yardım istedi.
Alaeddin Bey, hocadan randevu aldı. Hoca, Çamlıbel’in eşi Azize Hanım’ı muayene etti ve sonra Alaeddin Bey’i yanına çağırdı: “Alaeddin kardeşim, durum fena. Göğüsten başlamış tüm koltuk altını sarmış kanser. Mutlaka vücudun başka yerlerinde de metastaz yapmıştır. Bu hastayı hiçbir şekilde ameliyat etmek istemem. Hekim olarak yapacağımız ilaçlar verip ömrünün son demlerini mümkün olduğunca ağrısız geçirmesini...