Değerli Okurlar, bugünkü yazımın konuğu yazar, şair, senarist ve yönetmen Senegalli Ousmane Sembène. Kendisi, toplumsal gerçekçiliği yansıtarak halkını aydınlatmak için kitap yazıyor ancak ülkesindeki düşük okuma-yazma oranından dolayı başarılı olamayınca filmciliğe soyunuyor. Çünkü görsel anlatımın, yazarak anlatmaktan daha etkili olduğunu gözlemliyor. Ve çektiği filmlerle çeşitli ödüllere layık görüldükten sonra 1997 yılında Kraliçe tarafından özel onur ödülü almak üzere İngiltere’ye davet ediliyor. Şimdi sizlerle paylaşacağım yazı, Sembène’nin “ödülünü almamak” için katıldığı törendeki konuşmasıdır. Esas ironik olan ise, İngiltere gibi bir ülkenin “sömürge karşıtlığı”nı anlatmaya ömrünü adayan bir sinemacıya ödül vermesi olsa gerek. Ama yazının sonunda göreceksiniz ki, insanların kandırılma şekilleri ve sonuçları hep aynı. Değişen sadece zaman. Yöntem baki…
“O BÜYÜK BİNALARI İNSAN ETİ ÜZERİNE İNŞA ETTİLER…”
“Sayın Baylar ve Bayanlar, konuşmama İngiliz dilinde devam etmeyeceğim için hepinizden özür dilerim.
Sizin topraklarınızdayım ve sizin sahibi olduğunuz sistem içinde sizin tarafınızdan payelendiriliyorum.
Ancak asıl konuşmam kendi öz dilimde olacaktır. Merak edenler, konuşmamın İngiliz diline tercümesini koltuklarında bulabilirler.
İngilizler geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı. Bize, gözlerimizi kapatarak dua etmesini öğrettiler.