Bu defa “Değerli Okurlar” diye başlamayacağım yazıma, “Değerli
Kadınlar” diyeceğim… Çünkü birazdan sizlerle paylaşacağım yaşanmış
olay bana şunu bir kez daha gösterdi ki, ulusumuz hatta dünya
sizlerin katkılarıyla daha iyiye, daha güzele doğru gidecektir.
Sizlerin yetiştirdikleri nesiller aydınlık Türkiye’yi geleceğe
taşıyacaktır. Şimdi bu yazdıklarım, bu yazıyı erkekler okuyamaz
anlamına gelmesin. Bilakis okusunlar hatta Genç Cumhuriyet’i
eleştirenler mutlaka okusunlar ve kadının “Cumhuriyet Işığıyla”
özgür bırakılarak neler başarabileceğini görsünler. “11 Kasım
1938…
Atatürk’ün naaşı, İslam Tetkikleri Entsitüsü Direktörü Ordinaryüs
Profesör Mehmet Şerafettin Yaltkaya’nın nezaretinde yıkandı.
Başbakan Celal Bayar’ın talimatıyla, Profesör Lütfi Aksu tarafından
tahnit işlemi yapıldı. Vücudun bozulmadan korunmasını sağlayacak
olan solüsyon, 200 gram formalin, 1 gram sublime, 200 gram tuz, 10
gram acide pehenque, 1000 gram su’dan oluşuyordu. Profesör Aksu,
tahnit işlemi bittikten sonra, iki küçük şişeye solüsyondan
doldurdu, ağızlarını lehimledi, üzerlerine yapıştırdığı etiketlere
terkibi yazdı, Atatürk’ün kollarının arasına sıkıştırdı. Kurşun
galvanizli tabuta yerleştirildi, kapağı kapatıldı, gül ağacından
yapılmış tabuta yerleştirildi, onun da kapağı kapatıldı, üzerine
Türk Bayrağı örtüldü.
Cenaze namazı için camiye götürülmesinin dinen şart olup olmadığı
konusu, Cumhuriyetimizin ilk Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Rifat
Börekçi’ye danışıldı. Milli mücadele kahramanı Börekçi, “Atatürk’ün
cenaze namazı, tertemiz hale getirdiği vatan toprağının her yerinde
kılınabilir” dedi. Namaz, Dolmabahçe Sarayı’nda Ordinaryüs Profesör
Yaltkaya tarafından kıldırıldı. Tekbir, Türkçe verildi.
15 sene sonra…
Anıtkabir tamamlandı.
Atatürk’ün ebedi istiharatı için, Anıtkabir’deki son kontroller,
inşaat başmühendisi Sabiha Rıfat Gürayman tarafından yapıldı.
8 Kasım 1953, saat 23.00 suları… Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Histoloji Kürsüsü Başkanı Profe...