Şöyle ki, kadının biri hamile, ultrason yapılıyor, ultrasonda dördüz bebek! Doğum oluyor, 4 çocuk dünyaya geliyor. Baba bakıyor, üçü benim ama birisi benim değil, diyor! Aynı bizim seçim zarfları gibi. Tek zarf içinde 4 liste var. Hiçbirinde bir şey yok, sadece Sayın İmamoğlu için kullanılanlar da sorun varmış!!! Anlaşılır gibi değil. Acaba seçimi Sayın Yıldırım kazanmış olsaydı, tüm bunlar yaşanacak mıydı? Sayın Yıldırım, bir hemşeriniz olarak size de bir şey söylemek istiyorum. Lütfen, bu kez aday olmayın. Siz, bu ülkede çoğu kişiye nasip olmayacak çok önemli görevler yaptınız. Gelin, aklımızda öyle kalın.
Değerli Okurlar, kararı ilk öğrendiğimde çok üzüldüm. Zira demokratik bir ülkede yaşadığımı sanıyordum. Herkes gibi benimde aklımda “neye dayanarak, nasıl olacak” soruları dönmeye başladı. Ne zaman ki, Sayın İmamoğlu, Beylikdüzü’nden halka seslendi, içim umutla doldu. Çünkü karşımda, uğradığı büyük haksızlığa rağmen pes etmeyen, inançlı, gözleri sevgiyle bakan bir Türk genci vardı. Özgüveni yüksek, demoralize olmayan, toplumun tüm katmanlarını kucaklayan ve siyasi bir dil kullanmayan bu genci o anda karşımda görmek beni çok rahatlattı.