Ülkem insanı, yüreği güzel, birbirini seven, her an her konuda çevresine destek olan, ulusuna bağlı bireylerdi. Ne oldu, neler oldu da bu toplum bu özelliklerini yitirip, nerede ise birbirlerinin gözlerini oyacak hale geldiler? Sokakta gülen yüzlere hasret kaldık. Birbirimize saygımızı yitirdik. Bu sevgisizlik yüzünden en küçük meselelerde bile toplumda inanılmaz gerginlikler yaşanır hale geldi. Toplum adeta çıldırdı, öfke kontrolünü yitirdi.
Yukarıda sözünü ettiğim olumsuzlukların temelinde yatan, ülkeyi yönetenlerin bu gerginlik ateşine devamlı odun atmalarıdır. Ekonomik, siyasi ve sosyal problemler altında ezilen halka kulak vermek yerine, halen siyaset yapmanın uğraşı içindeler. Son 10 yılda siyasette gittikçe artan biçimde gerilim yaratılırken, geçmişte hiç alışık olmadığımız çirkin söylemlerle ortam daha da geriliyor !.. Acı olan da zehir zemberek söylemleri “ben kullanırsam sorun yok ama sen kullanırsan gereğini yaparım” mantığı…!
Anamız, analarımız ülkenin temel direği kadınlarımız; Kurtuluş Savaşı’nda yan yana düşmana karşı erkeği ile birlikte savaşan kıymetlilerimiz… Sizler her zaman başımızın tacısınız.
Genç Cumhuriyet bu gelenekleri daha saygın...