Bir tıp öğrencisi eğitimini tamamlar ve hekimlik unvanını alır. Mesleğine ya pratisyen hekim olarak devam eder ya da mesleki öğretilerini geliştirmek için uzmanlık eğitimi alır. Bir kesimde, uzmanlıkla yetinmez daha ileriyi hedefleyerek akademisyen olmak ister.
Hekimliğin gelişmesinde eğitimin çok önemli olmasına karşın, diğer yandan usta çırak ilişkisi de çok değerli bir yer tutar.
Çok kullanılan bir deyim de vardır” Çırak ustayı geçmezse sanat ölür”.
Mesleğim hekimlik olduğu için bu örneği verdim.
Sözünü ettiğim ilkeler, sadece hekimlik için değil, her meslek gurubu içinde geçerlidir.
Yukarıda sözünü ettiğim, eğitim ve usta çırak ilişkileri siyasetteki aktörler için de çok önemli olsa gerek. Siyasette, eğitim ve usta çırak ilişkileri parti tabanı, yani örgütlerden başlar. Siyasetin ilk basamağı örgütlerdir. Buradan başlayarak yukarılara tırmanılır. Gerçek şu ki, parti örgüt aşamalarından geçmeyerek tepeden inme gelişlerde, deneyim eksiklikleri, bir süre sonra kararlar aşamasında hatalara neden olacaktır.