Değerli Okurlar, Avrupa’daki uygar ülkelerde kadına seçme ve seçilme hakkı daha tanınmamışken, bu ülkede “Genç Cumhuriyet” Türk Kadınına oy hakkı tanımış ve böylece sosyal yaşamda da yerini almasını sağlamıştır. Kadınlar eğitimleri açısından da, iş hayatındaki konumları itibarıyla da erkeklerle denk seviyeye gelmiş hatta geçmeye başlamışlardır. Ama gelin görün ki sanki bu ülkede bunlar hiç yapılmamış, kadına önem verilmemiş gibi son yıllarda kadın cinayetlerinin ne denli arttığını görüp anlamak, üzülmemek elde değil. İşin daha da komiği her yıl, kadın haklarının verildiği gün, törenlerle kutlanmakta ,bunun yanında şiddetten de geri kalınmamaktadır. Bunun nedeni bazı kendini bilmezlerin ,İslam’la ilgisi olmayan uydurma söylemleri mi, yoksa bizim bir türlü bacağını kıramadığımız kadının üzerindeki erkek hegemonyası mı bilemiyorum. Amaç kadını sosyal yaşamdan koparıp eve kapatmaksa, eğitim düzeyi yüksek olan kadınların uğradığı şiddet de hiç de gözden kaçırılacak gibi değil. Kadınımızın korkmaması, sesini yükseltebilmesi açısından, bu tür olayları yapanlara ya da İslam adı altında ilgisiz konuşmalarda bulunanlara, ne diyanet ne de siyasi iktidar hiçbir uygulamada bulunmamaktadır.
Şiddet tabii ki, sadece kadına uygulanmıyor, her canlı bundan nasibini alıyor. Hayvanların gördüğü eziyet, çocuk tacirleri derken bir bakmışsınız yine akşam olmuş. Özellikle 2000’li yıllardan başlayarak son yılarda da artan bir ivmeyle hekimlere de saldırılar yapılıyor. Bilip bilmeden doktorlar öldürülüyor. Ve maalesef bunların ardında son zamanlarda, sorumsuz yayın yapan medya kuruluşlarının büyük payı var. Şimdi sizlere bir kadın doğum uzmanı arkadaşımın bir televizyonda denk geldiği haberin tümünü sizinle paylaşıyorum.
GÜLERİZ AĞLANACAK HALİMİZE…