Gazze’de yaşanan vahşet giderek dozunu artırıyor. Kadınlar, çocuklar ölüyor. Hastaneler bombalanıyor. Elektrik ve sular kesik. Ölenlerin altı bini çocuk.
Bu vahşeti izleyen tüm Müslüman toplulukları da sessiz. Arada ‘Bu katliamdır, durdurulsun’ gibi cılız sesler çıkıyor. Batılı emperyal güçler ise bırakın saldırılar dursun demeyi bilakis devam diyorlar.
Sonunda, İslam Birliği ülkeleri, Arabistan’ın Riyad kentinde toplandı. Konuşmalar yapıldı. Toplantı sonunda da ağız birliği yapamadılar sadece usulen İsrail kınandı.
Birazcık insanlığı olan hiç kimse, bu vahşetin arkasında duramaz. İşte batılıların insanlığının kalmadığı, bu vahşete varan kıyım için dur demedikleri gibi destekler devam ediyor.
Ortadoğu’da bunlar yaşanırken, Sayın Erdoğan, ilk durum değerlendirmesini diplomatik bir söylemle ılımlı bir şekilde geçiştirdi.
Sayın Erdoğan 28 Mayıs seçiminden sonra verdiği beyanatlarla bir tür sertlikten uzak hatta daha ılımlı bir politika izleyeceğini, oluşturduğu yeni bakanlar kurulunun yapısı itibarıyla bir tür mesaj vermeye çalıştı.