Suriye’de son dönemde yaşanan bütün gelişmelerin kararının verildiği yer olarak Astana’yı göstersek kimse buna itiraz etmez. Muhalif grupların durumu, Fırat Kalkanı harekatı, Halep’in tahliyesi, çatışmasızlık alanları gibi birçok önemli sorun bu toplantılarda ele alındı ve bir karara bağlandı. Bu toplantılar öncesinde karşılıklı kurallar çalıştı ve toplantı sonunda protokoller imzalandı. Bu kurulların çalışması çok fazla basına yansımadı, bizler çoğunlukla toplantı sonrasında alınan kararları öğrenebildik. Bu kararların herbirine ayrı ayrı baktığınızda geçmişte Suriye politikasında radikal dönüşümlere yol açtığını söyleyebilirim. Peki şimdi sizce neler oluyor? Öncelikle geçmişte alınan kararlardan daha büyüklerinin altına imza atılacak gibi görünüyor. Bunu da gerçekleştirilen mekik diplomasisinin büyüklüğünden anlayabiliyoruz. Tarafların dışişleri, savunma bakanları, istihbarat birimi başkanları, genelkurmay başkanları ardı ardına toplantılar yaparak sorunları çözmeye çalışıyorlar. Heyetlerin yetki düzeyinden çözülmek istenen sorunların da büyük olduğunu görebiliyoruz. *** Peki bu çözülmek istenen sorunlar ne olabilir ki, Türkiye’ye hiç gelmeyen İran Genelkurmay Başkanı gelebiliyor, sayın Cumhurbaşkanı Ürdün’den başlayıp ABD’de bitecek kısa bir mekik turu atmak zorunda kalıyor.