El Bab’a doğru ilerleyen birlikler sabahın ilk ışıkları ile beraber toplanmaya başlamışlardı. Özel Görev Gücü’nün başındaki komutan, mevzilerde toplanan gruba her zamanki gibi seslendi: “Arkadaşlar gazamız mübarek olsun. Fırat Kalkanı’na başladığımız günden bu yana şehit olan arkadaşlarımız için hep beraber dua edelim.” Başlar sessizce öne eğilirken eller semaya yükselir. Komutanın duayı bitirip onlara seslendiği anda da herkes bir anda irkilir. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Şemdinli’de arazide ilerleyen tim komutanı: “Arkadaşlar, kritik noktaya gelmemize yaklaşık beş kilometre kaldı. Bundan sonra artık harekatı gizlememiz mümkün olmayacak. Buradan sonra temas kaçınılmaz. Ben komutanınız olarak sizlere hakkımı helal ediyorum. Sizler de...”
Karşısındaki timden de tek bir ses duyulur: “Helal olsun.”
Yer Kuzey Irak topraklarında bilinmeyen bir yer. Bölgeye sızan Özel Kuvvet ekibi, kamplardan sorumlu terör örgütü mensubunu takip etmektedir. Kamptan araçla çıkacak ve yol güzergahında Hava Kuvvetleri ile ortak operasyon yapılacaktır. Temas sağlandıktan sonra ise günlerce sürecek bir geri çekilme olacaktır. Kimse dönüşte ne olacağını düşünmemektedir. Önemli olan bu görevdir. Komutan araca lazer işaretlemesini yapan personelin kulağına eğilir: “Hadi göreyim seni.”