Östersunds'un Galatasaray'a karşı tek bir avantajı vardı. Ligin
14. haftasında bulunması, oynama devamlılığı ve alışkanlığının
olmasıydı. Diğer bütün faktörler Galatasaray'ın lehineydi. Oyuncu
kalitesi, kulüp büyüklüğü, tecrübe... Fakat Galatasaray'ın lehine
gözüken hiçbir unsurun sahada karşılığı yoktu. Galatasaray'ın en
büyük dezavantajıysa liginin uzak olmasıydı. Bana göre bütün maçın
oyununu ve sonucunu etkileyen bu iki faktör oldu. Esasında
baktığımızda bu meseleyi çözecek fark oyuncu kalitesiydi ama bunu
hiç hissedemedik. Çok yavaş pas yapan bir Galatasaray vardı ve
geçen sezondan hiçbir fark yoktu. Tolga ve Selçuk'la oyun kurmaya
çalışıyor, iki kenarda Bruma da gitmişken Yasin ve Rodrigues'i
kullanıyor, bana göre asla oynayamayacağı bir mevki olan 10
numarada Sinan yer alıyordu. Yeni transfer Gomis'in ise atletik
özelliklerini göstermesi ve yapacağı koşular bekleniyordu. Bırakın
2 gol yemesini, bir tek gol pozisyonu bile oluşturamadı takım.
Bunlar tabii ki dünkü maçın Galatasaray açısından acı resmiydi.
Bireysel olarak baktığımızda ise yeni transfer Maicon'un iki golde
de yaptığı hamle yanlışları Galatasaray'ın geçmişten beri süregelen
problemlerinin devam edeceğini düşündürdü. Hep yanlış yerlere
döndü.