Tüm Beşiktaşlılar gibi büyük bir heyecanla oturdum ekran başına,
Beşiktaş'ın tarihindeki belki de en önemli maçını izlemek için...
Bu maçın 90 dakikasını değerlendirmenin hiç bir anlamı yok. Sadece
penaltı ve kırmızı karta kadar olan bölüm anlatılabilir. Evet 30.
dakikaya kadar geçenleri konuşalım... İlk golde Tosic'in niye bu
kadar kolay çalım yediğini, niye bu kadar basit bir hata yaptığını
uzun uzun tartışabiliriz. Tosic'in anlamsız çalımı Beşiktaş'ı 1-0
geriye düşürüp moralleri bozdu. O dakikadan sonra gergin bir
Beşiktaş vardı ama topa sahip olmaya çalışan bir Beşiktaş da vardı
sahada....
Ben her zaman hakem kararlarıyla maçın değerlendirilmesine
karşıyımdır. Bir kararla maçın bitemeyeceğine inandım ama dün
akşama kadar... Taraflı mı bakıyorum diye kendimi sorguluyorum ama
benim anladığım penaltı pozisyonu şöyle: Beck'le, Kievli oyuncu, 18
içinde topa gidiyor... Omuz omuza gelen bir mücadele var ve ikisi
de bu mücadeleden dağılarak çıkıp, yere düşüyorlar. Evet bu
mücadeleden sonra kim kimin ayağına takılıyor
değerlendirebilirsiniz ama karar kesinlikle devam olmalıydı.
Beck'in ayağı takılıyor ama bu tamamen omuz omuza gidilen
pozisyonun sonunda oluşan bir sahne ve buradan bir penaltı çıkıyor,
o da yetmiyor yeni kurallarla bir de kırmızı kart veriliyor. Yani
maç 30. dakikada Beşiktaş adına bütün hayallerle bitiyor. Ondan
sonra 5-0 olmuş 6-0 olmuş hiçbir anlamı kalmıyor. Bütün bir maç,
bir kararla kaybediliyor. Bundan sonra ne anlatsanız boş. Sonunda 9
kişi kalan bir Beşiktaş ve oyunun bitimini bekleyen karşılıklı iki
takım.