Harika bir maçtı... Sadece 90 dakikası değil, 120
dakikası, hatta penaltıları... Pozisyon ve heyecan dolu bir
mücadele yaşandı dün Vodafone Arena'da. Savunmaların, orta
sahaların değil sadece hücumcuların maçıydı...
Ben bu maç için tekniği, taktiği değil sadece yaşadığım
büyük heyecanımı anlatabilirim.
Bazen bir maç seyredersiniz, hiç pozisyon izleme şansınız olmaz.
Ama dün gece sayısını unuttuğumuz kadar çok gol pozisyonuna girdi
iki takım da... Lyon da Beşiktaş da şahane oynadı...
Kaçırdıklarımız kadar Fabri'nin kurtardıkları da vardı. Eminim ki
sadece Beşiktaşlılar değil, ekran başındaki tüm futbolseverler de
yerlerine oturamadan izlemiştir bu mücadeleyi. Ben hala
bu yazıyı yazdırırken Mitrovic'in penaltıyı gole
çevirdiği, Lyon'un kaçırdığı hayalindeyim...
Yarı finale bu kadar yaklaşmışken, bu kadar elimizdeyken bunu
kaybetmek, gerçekten büyük hayal kırıklığı ama takım gücü olarak
bakıldığında Beşiktaş gerekeni fazlasıyla yaptı. Evet ilk maçı
kaybetti, belki de çok arayacağı şekilde kaybetti ama ikinci maçı
da normal sürede 2-1 önde bitirip, maçı uzutmalara taşıyan bir
Beşiktaş vardı. Belki Beşiktaş yarı finali göremeden elendi
ama takım kalitesi ve oyun gücü olarak
baktığımızda kupayı alacak takım kadar hak
ettiğini söyleyebiliriz.
Bu maçın buraya gelişindeki oyuncu performanslarından bahsedersek
iki tane öne çıkan isim vardı. Biri Talisca diğeri
de Fabri'ydi. Günlerce ilk maçtaki hatasından bahsedilen
Fabri, öyle toplar çıkardı ki dün gece o hatayı aklımıza bile
getirmedik. Böylesine maçları seyretmek kolay olmuyor.