Sıcak mı sıcak bir Akdeniz şehrindeyim. Kırk derece civarındaki sıcaklığa karşı yapacak fazla bir şey yok. Buzlu suların, dondurmaların, değişik meşrubatların kapısını çalıp durmadayım. Eskiden bildiğim, ulu ağaçlı bir iki yere bakayım dedim; birinde tadilat var, her şeyi değiştiriyorlar, biri çoktan değişmiş ve eski ulu gölgelerden eser yok. Sonra o çocukluğumdaki iki havuzlu-şadırvanlı câmiye gittim. Soğuk suları durmadan akmaktaydı yine havuzlu iki şadırvanın. Buz gibi sularda abdestle kendime geldim. İçeri girdiğimde bir kuş sesi ordusuyla kuşatıldım. Hafızlığa çalışan çocukların câminin her köşesinden yükselen uğultusu, çok eski günlerden bir sesler galerisini canlandırdı hafızamda. Kur’an-ı Kerimin mucizevî göstergelerinden biri binlerce yıl olduğu gbi gerçekleşmedeydi yine.