Yeni öğrendim, bir kekliğin üzerinde yüzden fazla renk varmış. Vura vura etrafta keklik, inşaat yapa yapa çevremizde o kekliğin yaşayacağı doğal alan bırakmadığımız için bir keklik görüp de bakamıyoruz bu renklere. Büyük şair Şeyh Galib kedileri çok severmiş. Kendisi aynı zamanda Galata Mevlevîhanesi’nin postnişini idi. Eski İstanbul kadınları, evlerinde çok kedi besleyen kocalarına “Bey, evi Galip Dede tekkesine çevirdin” derlermiş. Antep’de yalnızca patlıcanın elli beş çeşit yemeği yapılır. Bu memleket sevilmez mi? Üç günlük dünyanın kaçıncı gününde olduğunu bilememek! ‘Bâtıl, makîsünaleyh olamaz’ demiş eskiler. Yani yanlış iş, örnek olamaz. Bu yıl kar yağmadı gitti. Bir tavşan tanır idim.