Bir sabah gazeteye bakarken birden ‘bilimsel’ bir haberle karşılaşıyorsunuz. Gazetelerde ‘Dikkat! Bilimsel haber çıkabilir’ uyarısı olmadığı için sık sık oluyor böyle şeyler. Neymiş efendim? Koşmak kalp sağlığını hiçbir şekilde olumlu veya olumsuz etkilemiyormuş. O sabahları kan ter içinde atletle filan koşarak yanınızdan geçenleri, haberle birlikte bir defa daha yanınızdan geçerken düşününce, ister istemez üzülüyor insan. Amerika’yı gezip ülkesine dönen meşhur Fransız yazarın meşhur kitabında ilginç bir cümle vardı: “Amerikalılar sigara içmeyince ölmeyeceklerini zannediyorlar. ” Amerikalıların bir kısmı bugünlerde daha değişik kanaatlerle, Ortadoğu’da ve ülkemizde bazı değişik sonuçlar elde etmek için, silahtan hukuk tekniklerine kadar değişik enstrümanların salıncağında bambaşka kapıları tıklatmakla meşgûl. İçine doğduğumuz dünya ve içine doğduğumuz toplumda, bazı kabullerin de içine doğuyoruz ister istemez. Bu kabullerin bazısı kendiliğinden parçalanırken, bazıları da hayatımızın ana atardamarlarından birine dönüşüyor. Bireysel, toplumsal, düşünsel… Değişik kabullerimiz, zanlarımız, önyargılarımız, redlerimiz var. Bunların ne kadarı ömrümüzün sonuna kadar hiç değişmeden kalıyor, tesbiti çok zor.