Bildiklerimizin mi yoksa bilmediklerimizin mi çok olduğunu söyleyebilir ama iş başa gelince çuvallayabiliriz. Başımıza gelen nice şeyler de esasen bildiğimizi zannettiğimiz alanlarda zuhur eder. Bildiklerimizi ucuca eklesek kaç metre eder? Bilmediklerimizden kütüphane kurmaya kalksak bize yeryüzünün ne kadarı yeter? Sadece dünyada yazılmış bulunan kitapların isimlerini okumaya kalksak bir ömür kâfî gelir mi acaba? Ya dijital derinlikler! Denmiş ki üç misafirin ne zaman geleceği belli olmaz: Rızk, kader ve ölüm. Rızk tekeffül edilmiştir, kader vuku bulur ve ölüm tek kesin gerçekliktir. Ve denmiştir ki neyin iyi neyin kötü olduğunu bilemezsin. Herkesin hayatı bu sözü doğrulayan kişisel yanılgılarla dolu. Kameralar Artık elimizde ve her yerde kameralar var. Çekmelere, gözlemelere doyamıyoruz. Çin’deki 8 şehir dünyanın en çok gözetlenen şehirleri arasında ilk sıralarda. İstanbul ise kamera sayısı bakımından 25.