Kendi içinde çok trajik ve vahşi bir görüntüyle geçti hafta sonu. Dört patisi de kesilmiş bir köpekcik. . . Elbette insanî olan ne varsa ona yönelmiş, onu hedef alan ve elbette kabul edilemez bir gerçekliğin görüntüsüydü bu. Fakat ne oldu? Bu görüntüye gösterilen insanî tepki hızla belirli bir siyasî görüşe, hatta sosyolojiye tepki aşamasına çevriliverdi. Bir siyasî parti adayı hiç çekinmeden meydanlarda bağırarak köpeğin katlini iktidar partisine bağlayıverdi Yetmedi, iki yıl öncesinin başka bir ülkedeki benzer bir olayın görüntüleri mevcut olaya miks edilerek bir ırk ve mülteci nefretinin fitilleri ateşleniverdi. Bütün bunları yaparken ne utanma, ne çekinme… Hiç, hiçbir ilke gözetilmeksizin, en azından o vahşi olay kadar vahşi temeller üzerinde servis edildi ve bazıları bile bile iştahla bu servisi yedi. Sonra! Köpekcik öldü. Zaten soruşturulan olayla ilgili Cumhurbaşkanı özel talimat verdi.