Eski bir söze bakacak olursanız bütün yollar Roma’ya çıkar. Ama yolu ya da deyimi tersinden okursanız, Roma’dan her yere doğru giden yollardan birine doğru da gidilebilir. Bayramda İstanbuldan ayrılan milyonlarca kişi Anadolu ve Avrupa’ya doğru göç oklarıyla da gösterilebilecek şekilde çıktı. Şehir hafifledi. Gelgelelim özellikle Ege ve Akdeniz’deki bazı merkezler yerel nüfusun 20-30 katı bir nüfusla dolarak ‘yaşanmaz’ hâle geliverdi. Bir sahil kasabasındaki aşırı sıkışan trafik, birden yükselen fiyatlar, servis kalitesindeki düşüş, bunaltan sıcak şu bu… Ama kimse şikayetçi değilmiş gibi bir hava. Neden? Çünkü orada olmanın statü gibi algılandığı bir atmosfer var. Atılan birkaç instantik fotoğraf, sorulan soruya (sorulmasa da punduna getirip) “şuradaydım şekerim” demenin tatmini çekilen tüm bu çileyi görmezden gelmeye yetiyor gibi. İstanbul’dan bayram için yola çıkan milyonların ezici çoğunluğu ailelerinin yanına, kendi memleketlerine, köylerine gitseler de, direkt gözde tatil beldelerine giden bir gurup ahâli de hep mevcut. Bazıları “olur mu hiç, bayram, ruhsuz bir tatile dönüşebilir mi?” diye yakına dursun, bu bayramda biraz daha yükselen ve Kurban ibadetine açıkça cephe alan sözde hayvan savunucusu yaklaşımlar da orada burada arz-ı endam etmeye başladı.