Kuşsuz bir bahçe düşünebiliyor musunuz? Düşünseniz de düşünemeseniz de bu abestir. Bir bahçe kuşsuzsa her şeyden önce bahçe değildir. Zaman zaman bir bahis açılır ülkemizde; çocuklar ve câmiler. Artık –çok şükür- çocukların câmideki varlığını savunan ve teşvik eden bir grup ile, câmideki huysuz birkaç ihtiyarın çocuklara yönelik tutumunu cılız da olsa sürdüren başka bir anlayış. Şimdi çocukları câmiye götürülmesi, câmi ile tanıştırılması, arada bir bağ kurulmasıa dönük –içinde Millî Eğitim Bakanlığının da paydaş olduğu yeni/resmî bir adım atıldı. Epey geç kalmış olsa da memnuniyet verici bir adım bu. Düşünün, bir ülkenin içinde anıtsal mimarî eserlerin de bulunduğu binlerce mekânla çocuk arasında adı konulmamış psikolojik bir duvar/gerginlik alanı olacak…Bir okulda çocuklar/gençler namaz kılsa bir terör faaliyeti gibi kimi gazeteler, kimi gazeteciler tarafından afişe edilecek! Akıl sağlığını yitirmemiş, şizofreniye bulaşmamış bir ülkede olacak şey mi bu! Ama biz defalarca yaşadık, gördük bu adı konulmamış medya densizliğini, bu çocuk ve câmi düşmanlığını. Şimdi umulur ki çocuk/mekan ilişkisinin en geniş boyutlu olanlarından biri işte bu tür medya densizliklerinin tedirginliği olmadan, böyle tuhaf gölgeleme, lekeleme amaç ve çalışmaları olmadan gerçekleşecek. -Çocuğu nereye götürüyorsun? -Câmiye götürüyorum. -Bu çocuklar nerden geliyor? -Câmiden.