Damak zevkinden biraz farklı bir şey olduğu açık dimağ zevkinin. Damak zevki nasıl oluşuyor? Evde pişen tenceredeki yemeğin muhteviyatındaki tuz, yağın cinsi, salça, baharatlar, pişme süresi, su, malzemenin kalitesi, şu, bu… Bütün bunların sonucu olarak sofraya gelen ve çocukluk boyunca tekrarlanan bir dizi deneyim sonunda çocukta bi damak zevkinin ya da zevksizliğinin oluşmasına yol açıyor. Ama damak hafızası sonuçta o evde pişen yemekleri tümünün tekrarı neticesinde oluşuyor. Çocuk ya da yetişkin daha sonra başka sofralardaki veya sokaktaki başka yemekleri o hafızasındaki tadla mukayese ediyor; Başka bir yemeğe verdiği daha iyi ya da daha kötü puanın zeminini kendi kişisel damak zevki oluşturuyor. Kendi evinde annesi yemeklerde mesela hiç sirke kullanmamışsa, sirkeli bir yemekle karşılaştığında iki tür tepki veriyor: Ya hiç beğenmeyip nefret ediyor veya o tadı kabullenip damak hafızasına ekliyor. Dimağ zevki de benzer yöntemle oluşuyor galiba. Çocukken karşılaşılan metinler, resimler, olaylar, durumlar ve bunlara verilen tepkilerin niteliği yavaş yavaş dimağ zevkini oluşturmaya başlıyor. Güzel, adalet, doğru, iyi kavramları karşıtları olan çirkin, haksız, yanlış ve kötü kavramlarını da alarak anlamsal düzeydeki kişisel varoluşu inşâ etmeye başlıyor. Kuşkusuz toplumsal düzeyde de benzer kodlamalar var, hem damak zevki için, hem de dimağ zevki için. Patates-balık veya kurufasülye-pilav dediğimizde iki farklı toplumun tipik yemeklerinden bahsettiğimiz aşikârdır.