Artık yetmez mi? Din sosuna bandırılmış söylemler, yahut kendisi din sosuna batırılmış figürlerle nereye kadar? Amacı kişisel veya grupsal dünyevî kazanç, lâkin söylemi din-iman lafazanlıklarla nereye kadar? Kimse kimseye demiyor yahut diyemez ki “ticaret yapma!, bürokraside yer alma!” Ticaretini de yap, bürokraside yerini de al kardeşim, doya doya al. Ama bunu tertemiz bir inanç alanı olan din sosuna bulamadan yap. Dini, emellerin için bir basamak yapmadan yap. Yani dini istismar etmeden. Herkes o tertemiz ‘müslümanlığı’ arıyor. Bir gösteriş aracı hâline gelmeyen, kimi kapıları açmak için maymuncuk gibi kullanılması düşünülmeyen o pâk alanı. Gözleri fıldır fıldır ikbal ve para tarayan tiplerin sabah-akşam “din alıp satması” kusura bakmayın artık kabak tadı verdi. Müslümana müslüman propagandası yapılmasa iyi olur artık. Tekfirlerinizi de, ‘yanmayan’ kefenlerinizi de çantanıza koyup susun artık. Ümmetin hâli ortada.