FSMVÜ’nin Valide-i Atik’teki yerleşkesinde bulunan salonu dolduranların kimi öğrencisiydi, kimi meslektaşı, kimi de arkadaşı. Neyi anıyorduk orada? Hüsamettin Arslan Hoca’yı anarken, onun hakkında anlatılanları dinlerken her birimizin aklından esasen neler geçiyordu, bilmek zor. Seksenli yılların sonuna doğru Erenler’deki tanışıklığımızdan başlayarak, onun sorularını, cevaplarını, gözlemlerini, eleştirilerini ve yargılarını sıkça dinlemiş biri olarak; onun kendine mahsus dünyasından fırlayan keskin ifadelerin, sarsılmaz gibi görülen tesbitlerinin ve zaman zaman kahvede büyük itirazlarla karşılaşan iddialarının yakın şâhidiyim. Akademiyle ve tüzüklerle çarpışa çarpışa büyümüştü Hüsamettin Arslan.