Muharebe kaybedilirken doğru bir “ricat stratejisi” size uzun vadeli bir savaşı kazandırabilir. ” Bu cümle uzun yıllardan beri değerli okumalar yapan ve hem teorik hem de pratik alanda çok sağlıklı, tutarlı gözlemler yapan arkadaşım Ali Perçin’e ait. Başlığı alıntıladık, o halde devamını da okuyalım. “Herkesin ama neredeyse herkesin sözlerinden ve sitemlerinden kan damladığı bir günde adalet, eşitlik ve hakkaniyetten bahsetmenin su üstüne yazı yazmak hatta şimşekleri üstüne çekmekle bir olduğu bir dönemde fikirlerini açıklamanın en az susmak kadar zor olduğu günler yaşıyoruz. Dindarların ve liberallerin bile “ayranının kabardığı” bir ortamda sükûnet, suhulet ve adalet adına konuşmak/yazmak bazen vacip seviyesine ulaşabilir. Özgürlük, duyguların zirvesi. Tarihteki ve hayattaki bütün başarıların olduğu gibi bütün belaların da ruhunda mündemiç duygu. Kişi olarak, cemaat olarak, parti olarak, millet olarak ve devlet olarak kim bağımlı olmak ister? Özgürlük yaradılışın doğal bir niteliği, talep etmek bile zül. Herkes doğuştan özgür olduğunu, bunu hakettiğini bilir ve inanır. Kim kendisi hakkında, ait olduğu topluluklar ve organizasyonlar adına bir başkasına bağımlı olmaya razı olur ki.