Dünyanın bin türlü hâli, uluslararası bir dizi ağır sorun, siyasette muhtelif taktikalar… Ama bir de başka gündemler var; Bir erik ağacının çiçeklerle uçması, yeni yürümeye başlayan bir bebeğin ilk adımları, yeşil çayırlarda zıplayan ik kuzunun neşesi, okumayı söken bir çocuğun ilk kitabını bitirmesi… Sonra bir de bazı şehirlerin yüzlerce yıldır sönmeyen kandilleri vardı. Hz. Mevlâna’nın Konya’yı teşrifinin 791. Yıldönümü münasebetiyle yapılacak merasimin davetini aldığımda şöyle bir durdum. Sonra da İstanbul’dan Konya’ya yola çıkan özel Rûmî trenine atladım. Tren o kadar Rûmî idi ki vagonda ney ve kudüm ikilisinden ferahfeza ayinin girişi ile ‘sema safa cana şifa’ ilahisini dâhi dinledim. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay Beyfendinin, Konya’nın ve Hz. Mevlana’nın misafiri olarak, bu vesileyle Konya’da olmak elbette hoş. Kadim başkentlerimizden olan Konya, ilk ziyaretimden bu yana gitmekten hiç bıkmadığım şehirlerden biri. Hayır, mesele etli ekmek, fırın kebap, bamya, tiritin çok ötesinde bir mesele.