H er gün milyarlarca insanın kurduğu milyarlarca hayâl. Gün içinde bu hayâllerin bir kısmı gerçekleşiyor, bir kısmı yerini yeni hayâllere bırakıyor. Her yaştan, her meşrepten insan hayâl kuruyor. Devletlerin kurduğu hayâller de var, bazıları çok kanlı biçimde sonlansa da. Hayâller gerçeklerin gaz hâlidir. İnsan eliyle imal edilmiş hiçbir şey yoktur ki önce o şey hayâl edilmiş olmasın. Hayâl etmeyen insan, bitmiş insandır. Hayâl etmek, ille de gerçeklerden kopmak anlamına gelmez. Tersine, belki de hayâl eden kimse, içinde bulunduğu gerçekliğin künhüne varmış, ve o gerçekliği değiştirme yönünde çaba gösteren bir öncüdür. Çocukluğun en pırıltılı yönlerinden birisi de sınırsız diyebileceğimiz bir hayâl gücünün varlığıdır.