Ünlü iletişimci “Bir gün herkes onbeş dakikalığına şöhret olacak” demişti. Bu iddialı öngörünün ziyadesiyle gerçekleştiği günlerden geçiyoruz. Çeşitli yaş ve evsaftaki YouTubber’lardan tutun, değişik dijital platformlarda arz-ı endam eden ve yüzbinlerce, milyonlarca defa izlenen, tıklanan ve içinde mebzul miktarda şov unsuru barındıran muhtelif bireysel prodüksiyonlar çağındayız. Herkesin bir yeteneği var. Herkes bir şeye farklı bakıyor. Herkes bir şeyden çok korkmuş veya kızmış. Herkes birdenbire gülünç duruma düşmüş. Yani artık onbeş dakikalığına değil de onbeş saniyeliğine de olsa gösteri çağının bir parçası/ şöhreti olmanız işten değil. Her şey bir kamera kaydına ve ‘yüklemeye’ bakıyor. Bütün bunları hatırlamama sebep geçtiğimiz günlerde Hüsrev Hatemi Hocamızın attığı şu tivit oldu: “Müslümanların belirgin bir özelliği kimseyi imrendirmemeğe dikkat idi.