Ne çok şeye inanıyor insan ya da reddediyor. Bazan sert bir darbe anlatıyor ona çok inandığı bir düşüncenin nasıl yanlış olduğunu. Bazan beklenilmeyen bir gelişme, reddettiği bir şeyin savunucusu yapıyor onu. Hiç ağzına almadığı bir yemeği sevmeye başlıyor birden. Hiç tanımadığı duyguların, insanların, şehirlerin müptelâsı olabiliyor. Bazı kitaplarını ebediyyen kapatma yahut yakıp külüne bakmak da mümkün oluyor, hiç kulaç atmadığı sularda boğulmayı göze alacak düşünsel maceraların içine girmek de. İnsan değişiyor. Bazan değişmek yerine kendi seçtiği yolda derinleşiyor. Bazan yıllarca yürüyor bir yolda. Sonra öndeki insanın “Pardon, yanlış yoldaymışım!” dediğini duyuyor.