Kim en aşağı çekerse belirleyici pilot seviye o oluyor sanki. Kimi siyasal parti başkanlarının seçim konuşmalarına, meydanlardaki veya röportajlardaki ifadelerine bakınca, insan önce şaşırıyor, sonra düşünüyor, sonra da kendisini kendisine ‘bir iktidar hevesi için bu kadar alçalmaya değer mi’ diye sorular sorarken buluyor. Ama nedir? Geçmişteki iktidar mücadeleleri galerisine bakınca iftiradan cinayete, kumpaslardan linçlere uzanan değişik ölçeklerdeki yamulma, şiddet ve yoketme stratejilerini görünce ‘olur böyle şeyler’ deyip geçiyor veya olduğu yerde kalıyor insan. Neyse, yarın bayram, deyip geçelim. Ne inanılmaz insanlar var değil mi? Kişisel veya toplumsal ölçekte pervasızca haksızlık yapmaya teşne olan ve yapan, üstelik bunu binbir yolla savunan. Fakat ne oluyor? Şu ya da bu süre içinde en büyük hakikatlardan biri olan ölüm kötüye de geliyor. O da, o zamanın ve zeminin o iki metrelik meçhûlüne yuvarlanıyor. Sonrasını bilmiyoruz elbette ama bize söylenene bakılırsa ne fenâ bir akîbet. Aman neyse, ağzımızın tadını bozmayalım, yarın bayram. Bir çiçek gibi yaşayan tertemiz insanlar da var.