Yemen’ne ne oluyor? Açlıktan ölmek üzere olan yüzbinlerce çocuğun görüntüsüne bakma cesaretiniz varsa bunun cevabını içinizin derinliklerinde duyabilirsiniz. Afganistan’da ne olmuştu, sonra ne oldu? Ya Irak’ta? Suriye’de olanlar? Akan bir kanı geriye doğru tâkip ettiğimizde vurulmuş bir müslümana ulaşıyoruz. Bazan vuran da müslüman ne yazık ki. Böyle bir vasatta Mehmet Görmez Hocamızın kurduğu İslam Düşünce Enstitüsü (İDE)’nün kuruluş bildirgesinden çok kısa birkaç paragrafa dikkatinizi çekmek istiyorum, belki henüz dünyada kalan birkaç zihne bir şey söyler diye. Belki geç, bilemiyorum ama yani bir umut daha işte. “(…)Dikkat çekici olan şu ki; bu sorunların üstesinden gelebilmek için modern zamanlarda İslâm dünyasında sayısız eğitim kurumu ortaya çıkmış ve tarihte hiç olmadığı kadar yaygın bir şekilde “İslâmî ilimler”in tahsili artmıştır. Bu sahada sayıları yüzbinlerle ifade edilen “İslâmî ilimler” talebesi yetişmektedir. Bunun yanı sıra internetin yaygınlaşması ve dijital imkanların artmasıyla her türlü bilgiye ulaşmak artık çok daha kolay hale gelmiş, bilgi herkesin evine, hatta cebine kadar girmiştir. Ancak elimizin altındaki tüm bu müktesebat, maalesef, İslâm dünyasını içine girdiği bu derin girdaptan ve krizlerden kurtarmaya yetmemiştir. Bu imkan bolluğu ve bilgiye ulaşma kolaylığı, bir bilgi ve idrak kaosuna dönüşmüş ve beraberinde getirdiği daha derin sorunlarla İslâm düşünce sahalarında tam anlamıyla bir karmaşaya yol açmıştır.