Yedi arkadaşla yaptığımız yolculuğa devam ediyorduk. Eski Zigana geçidi yolundan Gümüşhâne’ye doğru ilerlerken yolların kenarında yer yer rastladığımız karlardan alıp yemeden edemedim. Böylece yılın ilk karını da tatmış oldum. Etrafımızı çevreleyen bütün dağların tepesi karlarla kaplı yolda ilerlerken rastladığımız elma yahut alıç ağaçlarının hatırını sormadan geçemiyorduk. Önemini hâlâ koruyan Trabzon-İran ticaret yolu işlevini de gören güzergâhtaki bir tipi sığınağı dikkat çekiciydi. Tipide yolunu kaybedenler için bir sığınak olarak inşâ edilen ve zil/çan gibi bir düzenekle tipizedelere hizmet veren bu yapıyı dimdik ayakta gördüm. Gümüşhane girişinde henüz inşâ hâlinde gördüğüm bir câmi kubbesi ise bendenizi tam anlamıyla dumura uğrattı. Artık bu kadarı olamaz dedim ama oluyordu işte. Zira kubbenin altı bildiğiniz birkaç katlı apartman idi. Eğer orası bir konut ise kubbeye müsaade edilmemeli, eğer cami ise kubbenin altındaki konuta müsaade edilmemeli değil miydi? Değildi galiba.