15 Temmuz destanının yıldönümü yaklaşırken, birlik beraberliğin önemini anlatmak daha bir önem arz ediyor. Küresel bir komplo devasa bir kalkışma olan 15 Temmuz darbesini, kardeşlik ruhu ve birlik beraberlikle def ettik. İslam diyarının şu an işgal altındaki bölümlerinde devam eden direnişler, aynı ruh sayesindedir. Cemaat olmak fitnedir yaygarası koparanlar, bizi kelle başı bölmek istemektedir. Bu yaygarayı koparanlar içinde iyi niyetli kimselerin olması, bu gerçeği değiştirmiyor.
Bir asırdır Filistin'de destan yazan “Hamas” İslam ülkelerinin birçoklarında İslami davet, tebliğ ve irşat faaliyetleri, yine kolektif çalışma yani cemaatlerle olmaktadır. Hani İslam devleti kaim olup, bir kısmını saydığımız ve saymadığımız nice İslami faaliyetleri, yerine getiren İslami bir devlet olsa neyse. Ama İslam devleti adına taş üstünde taş kalmamışken, cemaat olup bu görevlerin üstesinden gelmeye çalışmayı sabote etmek, eğer ihanet değilse, büyük bir gaflettir.
Günde 40 defa tekrarlanan mesaj “cemaat olmak”
Hemen her gün an az günde kırk defa okuduğumuz Fatiha suresinin 5. Ayetinde buna işaret edilir. “Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz.” Burada kişi namazını cemaatle de kılsa, tek başına da kılsa, “mütekellim vahde” değil, “meal ğayr” siğasını kullanır. Yani “ben” değil “biz”…
Böylece Allah (cc) kendisine kulluğun hakkının, yalnız verilemeyeceğini, cemaat olmanın gereğini vurgulamış olmaktadır. Ne ki, Allah (cc) insanı sosyal bir varlık olarak yaratmıştır. İbni Haldun'un dediği gibi: “İnsan tabiatıyla/yaratılıştan sosyal bir varlıktır.” İşte sosyal olan insana, sosyal bir din gönderilmiştir. Bu din tek başına yaşanamaz, tek başına sorumluluğunun altından kalkılamaz.
Bu ayetten konumuzla ilgili anlaşılabilecek derslere bakalım…