İÇİNDE değerli hazineler bulunan nice batık gemiler, asırlardır aranmaya devam ediyor. Neden? Karunun hazinesi, birçok definecinin dikkatini çekmiş ve niceleri bu gibi hazine ve gömüleri bulmak için servetler harcamışlardır. Kimileri bu uğurda canlarından olmuştur. Neden? Bu konuda sayısız kitaplar yazılmış, bir o kadar sinema filimleri ve belgeseller çekilmiştir. Neden?
Çünkü bu hazineleri bulabilseler, bu geçici dünyaları abad olacaktır. Nitekim kimileri bu emellerine de kavuşmuşlardır. Ancak büyük bir kısmının elleri boş kalmıştır. Peki, insanlar bu geçici dünyanın servetleri için bu kadar emek harcıyorlar da, ebedi olan ahiretlerini abad edecek, onları ebedi saadete kavuşturacak kazançları neden ihmal ederler.
Kadir Gecesi, Kur'an-ı Kerim’in net ifadesiyle bin aydan, yani 83 yıldan daha hayırlıdır. İşte tam da bu nedenle Allah (cc) Kadir Gecesini gizlemiştir. Kadir Gecesi'nin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber, Şafii ulema genellikle ramazanın yirmi üç, Hanefi ulemaysa yedinci gecesinde olabileceğini tercih edilmiştir. Resulullah (sas) da bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak şöyle buyurmuştur: "Siz Kadir Gecesi'ni Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız." (Buhârî, Leyletü'l-Kadir, 3; Müslim, Sıyam, 216)
İlk bakışta biz Kadir Gecesi’nin gizli olmasını garipser insan. Hâlbuki bunda bildiğimiz, bilmediğimiz nice hikmetler gizidir. Bu gizleme bizzat Allah (cc)’ın biz kullarına merhametinin tecellisidir. Zira Allah (cc) bizim ebedi hayatımız için daha çok sermaye biriktirmemizi istiyor. Sadece cennetlik olmamızı değil, cennette de daha yüce makamlara kavuşmamızı istiyor.
Allah (cc) şu imtihan meydanı olan dünyada nice değerli şeyleri gizlemiştir. İşte bu çok mühim ve güzel şeylerden biri de Kadir Gecesi olup bazı hikmet ve güzellikler için gizli bırakmıştır.
Bir ömre bedel Kadir Gecesi’nin açık şekilde bilinmesi insanları tembelliğe atabilirdi. Kadir Gecesi'nin kesin olan feyiz ve mağfiretine güvenerek sadece o gün yoğun bir şekilde ibadet edip diğer günlerin gaflet içinde geçirilmesi çok büyük bir kayıp olurdu. Hâlbuki bu gizlilik sayesinde, genelde ramazanın tamamını, özelde de son on günü dolu dolu ibadetlerle geçirmiş oluyoruz.