15 Temmuz hain darbe girişimi sonuçsuz kalınca, üst akıl çılgına döndü. Serseri mayın gibi çatacak yer arar gibi bir hali var. Artık her cepheden gizli açık hücum vaziyetindedirler. Terör örgütlerine binlerce tır silah yardımları… Her türlü teknik ve lojistik destekler… Savaş uzmanı danışmanlar… Keskin nişancı timler ve sayısı bilinmeyen terör uzmanı militanlar. Her biri İslam’a ve Müslümana karşı kin, nefret ve öfke yüklü, ölüm makinası caniler…
İslam düşmanları, ordu ve silahları ne kadar gelişkin ve güçlü olsa da sıcak savaşla; ümmet ve İslam’la baş edemeyeceklerini asırlar öncesinden anlamışlardı. Ancak asıl tehlike burada değil yine de. Asıl tehlike, savaşın soğuk olanı. Sinsi, kalleş ve kahpece olanı. Bu sebeple de çok daha etkin ve daha az riskli olan soğuk savaş moduna geçtiler. Diyebiliriz ki, sıcak savaşın masrafı % 90, etkisi % 10. Ama soğuk savaşın masrafı % 10 bile değilken, etkisi % 90.
Bu savaşın da çok değişik yöntemleri var. Soğuk savaşın bir yönünden genelde hep bahsediyoruz. İnternet, TV, sinema, tiyatro, içki, kumar, uyuşturucu, moda, müzik, futbol ve her tür oyun oynaşlar… Yani ahlak ve maneviyatı ifsat etmek suretiyle; toplumu ve dolayısıyla ümmeti içerden çürütüp zaafa düşürmek ve derken yıkmak. Takriben iki asırdır, bu yöntemle ümmeti çok ciddi manada hırpaladılar. Ancak ne yapsalar yine de tamamen yıkamadılar.
Soğuk savaşın bir başka yönü dine karşı din… Yani İslam’a karşı yine İslam etiketli sun-i bir dinle savaşmak, en kestirme yoldur. Bu metotta içerden ayartılan hainler, piyon görevi gördüğünden asıl düşman, planını kurduktan sonra kenara çekilip seyretmektedir. Plan tam işler hale gelince, ümmetin çocukları önce ihtilaf, sonra iftirak ve münakaşalar daha sonra ibadet aşkıyla birbirlerini öldürmeye başlıyorlar. Hem öldüren tekbir getiriyor, hem de ölen…
Bunun daha da sinsi olanı FETÖ ile denedikleri, ılımlı İslam projesi. Milyar dolarlar dökülerek, neredeyse dünyanın tüm devletlerine 10-15 yılda yayılı veren fetö okulları, bunun içindi. Elbette bu okullar bir yandan haçlı Siyonist ittifakının istihbarat ofisleri olarak görev görüyordu. Ama asıl görevi, Yahudilik, Hristiyanlık, zerdüştlük, Budizm vs. muharref hurafelerle yoğrulmuş, üzerine de İslam sosu dökülmüş bir dini pazarlamaktı.
Bu kokteyl dinin semeresi ise kısaca “DEİZM”dir. Cennetlik olmak için Allah (cc) a inandım demek kâfi. Allah (cc) a inandıktan sonra ibadet yapmışsın yapmamışsın çok fark etmez. İçki, kumar, zina, aşk meşk, faiz vs. bunlar da çok büyütülecek şeyler değil. Yani ayıp günah vs. gibi hiçbir suç ve kabahat, cennete girmeye mani değil. Çünkü deizmin Allah’ı o kadar merhametli ki, bunların hepsini siliveriyor.