Zatı alilerinizin malumudur ki, insanlık var olalı, hak-batıl savaşı da hep vardır ve var olacaktır. Bu savaşta hak cephe, hakkaniyet ve adalet ilkelerine sıkı sıkıya bağlıyken, batıl cepheyi bağlayan hiçbir ilke ve prensip bulunmamaktadır. Düşman sadece çıkar ve menfaatini bilir. Bunun için her yolu mubah görür. Dolayısıyla düşman, sadece güçten anlar. Ancak hakkın karşısına mertçe çıkıp savaşacak cesareti de yoktur.
İslam düşmanlarının maddi imkânları kat kat fazla. Ordu ve silahları ne kadar gelişkin ve güçlü olsa da sıcak savaşla; ümmet ve İslam’la baş edemeyeceklerini asırlar öncesinden anlamışlardır. Dolayısıyla daha çok savaşın soğuk olanına ağırlık vermişlerdir. Takdir edersiniz ki, kabaca sıcak savaşın masrafı yüzde 90, etkisi yüzde 10. Ama soğuk savaşın masrafı yüzde 10 bile değilken, etkisi yüzde 90’dır. Soğuk savaşın lokomotifi olan teknolojik gelişmeler, düşmanın gücüne güç katmıştır.
Tabi soğuk savaşın birçok yönü var. Takriben iki asırdır; medyanın muazzam gücüyle, iffet, hayâ ve ahlakı yok eden, mukaddesatı zaafa uğratan hamleleriyle ümmeti çok ciddi manada hırpaladılar. “Nüfus planlaması” ile sarstılar. “Ekonomik hamleler” yaptılar vs. Ancak ne yapsalar yine de tamamen yıkamadılar. Bu sebeple de soğuk savaşın çok daha sinsi ve tehlikeli olan, DİNE KARŞI DİN planına geçtiler. Aslında bu projeleri de en az on üç asır önceden başlamış ve devam etmekteydi. Ancak son yıllarda buna daha çok yoğunlaştılar.
Çünkü İslam’a karşı yine “İslam” etiketli sun-i bir dinle savaşmak, en kestirme yoldur. Bu metotta içerden ayartılan hainler, piyon görevi gördüğünden asıl düşman, planını kurduktan sonra kenara çekilip seyretmektedir. Plan tam işler hale gelince, ümmetin çocukları önce ihtilaf, sonra iftirak ve münakaşalar, daha sonra ardı arkası kesilmeyen kardeş kavgalarına tutuşabiliyorlar. Öyle ki, ibadet aşkıyla birbirlerini öldürebiliyorlar. Kendi vatanına karşı 15 Temmuz darbesini tertipleyen FETÖ ve yıllarca cephede beraber yaşadığı kardeşlerini tekbir getirerek öldüren DEAŞ örneklerinde olduğu gibi.
Sayın Cumhurbaşkanım!
DİNE KARŞI DİN projesini boşa çıkarmada, Rabbani ulema elzemdir. Doğru bir din anlayışını nesillere onlar öğretirler. İhanet şebekelerinin değirmenine su taşıyan belamların oyunlarını da yine basiret, feraset sahibi ve istikamet üzere olan Rabbani ulemaya destek vererek bozabilirsiniz. Sizin asıl destekçileriniz ve bu kutlu kavgada yanınızda duracak olanlar da yine bu âlimler ve bunların yetiştirdikleri vatan evlatları olacaktır.