Bu ülkenin Başbakanı, ‘terörün belini kırdık’ dedikten sadece
bir hafta sonra, Başbakanlık Binasına birkaç dakika mesafede
patlayan bomba ile 95 vatandaşımızı kaybettiğimizde ne yapar?
Şöyle der: “Bu hükümet, bir AKP hükümeti değildir, seçim
hükümetidir!”
Peki, bu ülkenin İçişleri Bakanı ne der:
“Olayda hiçbir güvenlik zafiyeti yok!”
Hükümeti her halükarda alkışlayan yandaş medyanın şak şakçı
isimlerinden Mehmet Barlas ne der: “Ortadoğu ülkelerinde her gün
böyle patlamalar olur. Unutmayalım ki biz de Ortadoğu
ülkesiyiz.”
Yani; normal bir durum!
Cizre’de seçim güvenliği yok diye sandıkları birleştirme kararı
aldıranlar, ülkeyi başkentte bile seçim güvenliğinin olmadığı bir
hale getirdiler.
Yakında Kızılay’da da sokağa çıkma yasağı ilan ederlerse
şaşmayın!
Ama bu tablodan dolayı hiçbir hataları, veballeri, sorumlulukları
yok!
Terörden daha tehlikeli olan bu pişkinlik ve aymazlıktır.
Dalga geçtiğimiz Suudi Arabistan bile Mina’da yüzlerce hacının
ezilerek öldüğü katliamın sorumlularını idamla yargılama kararı
almışken, Ortadoğu’da örnek bir demokratik idare kurma safsatasının
peşinde olanlar ülkeyi ‘krallıktan da beter hale getirdiler.’
Peki devlet bu menfur olayı çözer mi?