Yerlilik ve millilik tartışmasını başlatanların, bugüne kadar
yerli ve milli olana savaş açtıklarına dair önümüzde yüzlerce örnek
var. Bu yaman çelişki ve ikiyüzlülüğün yaşandığı ülkemizde,
“çelişkileri” ortaya koymak, gazetecilerin namus borcudur.
Millilik düşmanlarının bir anda neden tepeden tırnağa milli
kesildiklerini, bu sahte milliliğin 1 Kasım seçimleriyle ilgisinin
olup olmadığını da sorgulamak gerekir.
Bunu yaparken de ahlak ve edep sınırlarını korumak gerekir
elbette.
Mesela bir gazetenin AKP’deki Kürt vekillerin fotoğrafını
yayınlayarak sadece Kürt oldukları için onları gayri milli ilan
etmeleri “ahlaksızlıktır, ırkçılıktır, faşizm ötesi bir
kafatasçılıktır.”
Oysa o vekillerin partisi zaten tepeden tırnağa milli olmadığını
haykıran icraatlar yaparken, insanları doğdukları bölgeden dolayı
milli olmamakla suçlamak AKP’nin ekmeğine yağ sürmekten başka ne
işe yarar ki?
Bu ülkede millilik ve yerlilik ırkla olmaz. Bölge ile olmaz. Kabile
ile olmaz. Vatana, bayrağa, toprağa sahip çıkan herkes millidir,
yerlidir. İster Türk olsun, ister Kürt olsun ister, Laz olsun.
Vatana, millete, bayrağa, toprağa sahip çıkmayan herkes de “gayri
millidir.
İsterse safkan Türk olsun!