Atatürk’ü dinle ve dindarlıkla bağdaştırmak istemeyenlerin
sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. Özellikle kör bir laiklik
tanımının peşinden gidenler, Atatürk’ün dinle alakası olmayan bir
kişi olduğunu ve kurduğu laik devletle de bunu perçinlemek
istediğini vurgularlar.
Bu önemli soruyu Rahmetli Attila İlhan’a da sordum. “Atatürk’ün
dinle alakası yok muydu? Dinden, diyanetten uzak mıydı?”
2002 yılında Meltem TV’de de yayınlanan ve “Attila İlhan’la
Sohbet/Batının Maskesi Düşüyor” adlı kitabıma da koyduğum cevapta
şunları söylüyordu Üstad:
“Mustafa Kemal Paşa’nın bütün metinlerinin yayınlanması lazım
geliyordu, çok şükür onu bir yayınevi akıl etti. Çünkü daha evvel
yayınlananlar eksik. Kırpmışlar. Mustafa kemal Paşa, CHP’yi
kuracağız diye gitmiş dolaşmış bütün Anadolu’yu gezdiği her yerde
de bütün insanları çağırıyor. Bu insanlara “ne isterseniz sorun”
diyor.
Şimdi o kadar enteresan ki, o metinleri okuduğunuz zaman şuna
şaşırıyorsunuz; Mustafa Kemal Paşa’ya soruların büyük ekseriyeti
-halk inanmış olduğu için- dinle ilgili geliyor. Sorular
soruyorlar. Hayretler içinde gördüm ki Mustafa Kemal Paşa dini
konuları çok iyi biliyor. Hepsine gereğince cevabı veriyor, hepsini
tatmin ediyor. Buna mukabil bunların önceden yayınlanmış olan
kısımlarında o bölümler hep çıkarılmış! Yok!
Sanki o sorular sorulmamış, Gazi o cevapları vermemiş gibi. Ancak
yeni çalışmalarla, yani mesela Balıkesir çalışması. Balıkesir
çalışmasının daha evvel çıkmış olan metni Gazi’nin söylev ve
demeçlerindedir. Yanlış hatırlamıyorsam 6-7 sayfalık bir metindir.
Bunun tamamını sonra bastılar. O çıkan metne baktığım zaman dehşet
içinde kaldım. 70 küsur sayfalık söz etmiş Mustafa Kemal Paşa, 7
sayfasını seçmişler!