Referandum sürecinde şimdi de Atatürk tartışması başladı. Sanki
Atatürk’ün etnik kimliği oylanacakmış gibi, bir delikanlı çıktı
“Atatürk Yunandı” diye ortalığı karıştırdı.
Delikanlımız(!), tezini şu görüşe dayandırıyor: “Birinin babasının
ve kendisinin doğum yeri Selanik ise Selaniklidir. Kimse Türk,
Atatürk demesin. Orijinali Yunan yani, net... Benzemiyor
Türk'e…”
Allah’tan, mensup olduğu parti anında ihraç etti bu
delikanlıyı.
Delikanlı, diyorum zira kanının deli gibi aktığı bir çağda kendisi,
hatta biraz fazlaca delice aktığı için Atatürk’e dil uzatarak
meşhur olmak istemiş olmalı.
Cahillik diz boyu olunca, 1881’de Selanik’in bugünkü Anadolu
toprakları gibi mesela Burdur gibi, mesela Antalya gibi Türkiye
toprakları olduğunu unutunca ve dolayısıyla Selanik’te doğan,
yaşayan on binlerce Türk oğlu Türk’ün olduğunu bilemekten aciz
olunca, Selanik’te doğdu diye Atatürk’e Yunan diyen cehalet
örnekleri karşımıza çıkıyor.
Atatürk’ün 15. yüzyıldan itibaren incelenen soy kütüğüne göre öz be
öz Türk olduğunda tarihçilerin ittifakı var. Aksi olsaydı inanın
Yunan gizli servisi, Atatürk’ün soyuyla ilgili arşiv belgelerini
şimdiye dek çoktan servis etmişti.
Bir insan Bulgaristan’da doğdu diye Bulgar, Selanik’te doğdu diye
Yunan olmaz.
Selanik’te doğdular diye Rifai tarikatının lideri Kenan Rifai,
Rize’den Selanik’e göçen Fincioğularından Binbaşı İbrahim Kadir
Bey’in oğlu ünlü yazar Aka Gündüz, Kurtuluş Savaşı’nın ünlü
generali Refet Bele, İzmir’i işgal eden Yunan işgal kuvvetlerine
ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin de Yunan mıydı?