Paris’te, Brüksel’de, İstanbul’da, Ankara’da patlayan bütün canlı bombaların tek sebebi Büyük Ortadoğu Projesi ve Arap Baharı adı altındaki ortaya konulan yayılmacı politikalardan başka bir şey değil. Olay çok basit ve net: Batılı emperyalistler kendi çıkarları için Ortadoğu’yu istikrarsızlaştırdılar, Irak’ı, Libya’yı, Yemen’i, Suriye’yi mahvettiler, sonuçta da özellikle, “ istikrarsızlaştırılan Suriye’de” doğan yüzlerce çeteden biri olan IŞİD’in Avrupa’da sağda solda bombalar patlatmasına zemin hazırladılar. Esad, Suriye’de gücünü ve otoritesini koruyor olsaydı bugün ortada ne IŞİD en PYD olacaktı. Ne Ankara’da PYD, ne Brüksel’de IŞİD bomba patlatacaktı. Esad’ı budadılar, ama aslında kendileri budandı! “BOP bir nimettir” haç sever Müslümanlar, “Suriye ile savaşmak caizdir” diyen Ebussud âşıkları bu tablonun mimarıdır. Ve Avrupa’nın kana buladığı Ortadoğu coğrafyasından batı başkentlerine damlayan kanın kızıllığına bulanması çok ta şaşırtıcı bir tablo değildir. BOP’un Hıristiyan ve Müslüman müttefikleri, şimdi korku ve panik içinde, patlayan bombaların şarapnel parçalarını saymakla meşguller. Çünkü o bombaları Suriye topraklarına gönderenler, “Esad’ı devirin, ne isterseniz veririz” diyen kendileriydi. Şimdi, devran değişti, pazarlık bozuldu, bombalar Ankara’da, Paris’te, Brüksel’de patlamaya başladı.